Lilypie Third Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

13 Mayıs 2013 Pazartesi

CANLARIM

Her defasında bu son artık düzenli yazacağım diyorum ama bir türlü olmuyor. Yine açtım bilgisayırı oturdum başına yine sürekli yazacağım diye, inşallah artık ara vermem.
Yazacak o kadar şey var ki nerden başlayacağımı bilemiyorum. Biliyorum aslında Yaren'in kreşli olmasından başlayacağım. Evet kızımın 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle evinden, annesinden, babasından bağımsız bir hayatı var. Çok tuhaf bir duygu benim dahil olmadığım, okula anneler girmez dediği bir hayatı....
İlk gün çok zor oldu haliyle.Babası Yaren ve ben gittik. Biz müdür ile konuşurken Yaren yukarı çıktı ağlamadan sızlamadan, aradan biraz zaman geçince bizde çıktık arkasından o da ne ağlıyor bebeğim, kıyamam ben ona. Daha önce karar verdiğimiz 4 yaş sınıfının onun için uygun olmadığına karar verip , 3 yaş sınıfında bırakıp çıktık. Felaket yağmurlu bir günde okula gidip gelmelerle telefon ile sormalarla günü heyecanlı, buruk , endişeli, şaşkın bir şekilde bitirdik. İkinci gün gayet normal mutlu bir şekilde servisle kendi başına gitti okula. Çok problem yaşamadık alışma sürecinde arada bir sızlanmalar dışında, tabi bunda Yaren'in benim işe gittiğimi sanmasının büyük payı var. Canım kızım ilerde bunu okuyunca belki bana çok kızacaksın ama evde Ali Yiğit ile beraber kaldığımı bilseydin eminim hiç bi zaman gitmek istemeyecektin kreşe. Şimdilik okul maceramız iyi gidiyor Allah'ıma şükür. Hele iki gün önce de kreşde anneler günü ile şiir okuyup, şarkı söylemesi bana tarifi imkansız duygular yaşattı. Sırayla gelişi yerinde güzelce duruşu arada bana el sallaması, sonunda selam verişi bana kızımın büyüdüğünü ve kreşte herşeyin yolunda oluşunu hisstettirdi.
Kızım ile çocuk olmanın güzelliğini ve bir çocuğun küçücük şeylerden mutlu olduğunu hatırlıyorum. Hatırlıyorum diyorum çünkü çocukken hangi ayakkabı bilemiyorum ama yeni alınan bir ayakkabımı giyebilmek için bian önce sabah olmasını istemiştim, işte kızım o günkü yaşadığım duyguları tekrar hatırlattı bana. Anneler günü gösterisinden çıktıktan sonra Yaren'e sandalet aldık, o gün çok yorgun olduğu için pek farkına varmadı ama bigün sonra evin içinde giydi ve yatarken bana şu cümleyi kurdu: " anne ayakkabılarım yatağımın yanında dursun sabah kalkınca giyeyim".. Bu cümlenin üstüne ne söylersin ki , tabiki hiç birşey..
Gelelim Ali Yiğit Paşa'ya.Minnak oluşum yerde sürünmeye başladı 15 gündür, babasının evden uzaklaşmasını bekliyormuş. Babasının Kiev'e gittiği gün bir komando edasıyla sürünmeye başladı yerlerde. (20.04.2013)
Garibim göremedi oğlunun ilk emekleyişini, Yaren'nin de ilk adımlarında yanımızda değildi, inşallah Ali Yiğit'in ilk adım attığı gün yanımızda olur.İlk traştada yoktu şaka gibi, Mersin de dedem ben traş ettireceğim oğlumu diyice haliyle kabul etmiştik. Ama tam erkek traşını babası ettirdi oğluma.(03.05.2013) Birde tatlı oldu oğluşum, çok yakıştı kısa saç. Ama bu aralar pek keyfimiz yok, hasta benim minnak erkeğim. 20 gündür geçmek bilmeyen bir öksürüğümüz var, iki defa doktora gittik. Yarın yine gideceğiz ve Yaren doğduğundan bu yana gittiğimiz Dr.Ali Bey'in dışında başka bir doktora. İnşallah kötü birşeyi yoktur oğluşumun.

İşte canlarımla günlerimiz böyle geçip gidiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder